Patolojik Miyopiyle Beraber Görülen Lameller Makuler Hollerin Doğal Seyrinin Optik Koherens Tomografi Bulgularıyla Değerlendirilmesi

Abdulkadir Can Çınar, Ayça Küpeli Çınar, Hande Güçlü

Keywords: hole, lameller, makuler, miyopi, patolojik

Aim:

Bu çalışmanın amacı patolojik miyopisi olan hastalarda görülen lameller makuler hollerin (LMH) seyrini optik koherens tomografi (OCT) ile incelemektir.

Method:

LMH ile takip edilen patolojik miyop 16 hastanın 16 gözü retrospektif olarak incelendi. Araştırmada hastaların demografik özellikleri tarandı, en iyi düzeltilmiş görme keskinlikleri (EİDGK) ölçüldü, biyomikroskopik ve funduskopik muayeneleri yapıldı. OCT'de LMH alt tipi, izlem süresi, intraretinal kist (İRK) ve epiretinal membran (ERM) varlığına bakıldı. Sonrasında ilk kontrol ve son kontroldeki LMH iç çapı (LMHİÇ), dış çapı (LMHDÇ), subfoveal mesafe (SFM), koroid kalınlığı (KK), santral makuler kalınlık (SMK) ölçüldü. En az 3 ay izlem süresi olan hastalar çalışmaya dahil edildi.

Results:

Hastaların 11'i kadın (%68,8), 5'i erkekti (%31,2). Ortalama yaş 65,69±12,47 ve ortalama izlem süresi 28,5±22,9 ay idi. 9 (%56,3) sağ göz, 7 (%43,7) sol göz LMH mevcuttu.Başlangıç ortalama EİDGK 0,56±0,28, sonuç ortalama EİDGK 0,5±0,28 idi. EİDGK, 6 (%37,5) hastada azalırken, 10 (%62,5) hastada değişmemişti. OCT'ye göre 10 (%62,5) hastada traksiyonel, 6 (%37,5) hastada dejeneratif tip LMH vardı. Hastaların 11'inde (%68,8) İRK, 6'sında (%37,5) ERM vardı. LMHDÇ, hastaların 9'unda (%56,3) azalmış, 6'sında (%37,5) artmış, 1'inde (%6,2) değişmemiş, LMHİÇ hastaların 7'sinde (%43,7) artmış, 7'sinde (%43,7) azalmış, 2'sinde (%112,6) değişmemiş, SFM hastaların 6'sında (%37,5) artmış, 7'sinde (%43,7) azalmış, 3'ünde (%18,8) değişmemiş, KK hastaların 9'unda (%56,3) azalmış, 7'sinde (%43,7) değişmemiş, SMK ise hastaların 6'sında (%37,5) artmış, 6'sında (%37,5) azalmış, 4'ünde (%25) değişmemiş olarak bulundu. Hastaların hiçbirinde tam kat makuler hole gidiş izlenmedi.

Conclusions:

Patolojik miyop gözlerdeki LMH'ler kadınlarda daha yaygındır. OCT bulgularında ölçümsel olarak çeşitli değişimler görülebilir. Ancak bu değişimlerin EİDGK üzerine etkisi anlamlı değildir. Çalışma küçük bir grubu kapsamasına rağmen elde edilen sonuçlar önceki çalışmalarla koreledir.

#31