13. International Trakya Family Medicine Congress

26-28 April 2024, Balkan Congress Center, Edirne

Febril Konvülsiyonlu Olgularımızın Demografik, Klinik, Laboratuvar Bulguları ve Tedavilerinin Değerlendirilmesi

İlkiz Özge Özdil Yılmaz, Yasemin Karal, Peren Perk Yücel, Serap Tevhide Karasalihoğlu

Keywords: Çocukluk dönemi, epilepsi, febril konvülsiyon, rekürrens, risk

Aim:

Febril konvülsiyon; 6-60 ay arasında merkezi sinir sistemini tutan bir enfeksiyon veya başka neden olmadan (elektrolit dengesizliği, metabolik bozukluk, intoksikasyon, travma) önceden afebril konvülsiyon geçirmemiş çocuklarda ateşli hastalık sırasındaki konvülsiyonlardır. Çocukluk çağında sık görülür ve iyi huylu nöbetler olarak bilinirler. Bu çalışmamızda, bölgemizde kliniğimize başvurup FK tanısı alan hastaların sosyodemografik, klinik, laboratuvar özelliklerini belirleyerek uygulanan tedavilere yanıtlarını ve epilepsi gelişimi açısından risk faktörlerini belirlemeyi, hastaların takip ve tedavisinde dikkat gerektiren noktaları saptamayı amaçladık.

Method:

Çalışmamız Ocak 2014-Aralık 2018 arasında Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Nörolojisi Polikliniği’ne başvurup febril konvülsiyon tanısı alan 200 hasta ile gerçekleştirildi. Hasta dosyaları retrospektif olarak tarandı ve hastane bilgi sisteminden taranarak
laboratuar, radyolojik görüntüleme sonuçları incelendi.

Results:

Hastalarımızın 110’u erkek, 90’ı kızdı (1,22/1), doğum zamanına göre 156 hasta (% 78) term, doğum şekline göre 120 hasta (% 60) NSVY ile doğmuş ve 38’inde (%19) zorlu doğum öyküsü vardı. Hastaların yaşı 6ay-60 ay arasında, ortalama 21,82±12,69 aydı. En sık oranda 2 yaş altında; 138 hastada (%69) görüldü. 82 hasta (% 41) basit, 118 hasta (%59) komplike tipte nöbet geçirdi. En sık ateş odağı 166 hasta ile üst solunum yolu enfeksiyonlarıydı (%83). Ailede FK öyküsü 50 hastada (%25), epilepsi öyküsü 20 hastada (%10) hastada vardı. Takipte 45 hastamızda (%22,5) rekürrens görüldü. Anormal EEG 16 hastada (%8) saptandı ve bu hastalarda rekürrens oranı daha yüksek bulundu. Nöbet tekrarı olan hastaların epilepsi gelişenlere kıyasla C-reaktif protein ve trombosit değerleri daha yüksek saptandı. EEG sonuçları anormal olan, 38,3 ºC altında nöbet geçiren ve rekürrensli hastalarda epilepsi oranı yüksek saptandı. Profilaktik tedavi sonrası rekürrens tedavi almayanlardan daha yüksek saptandı.

Conclusions:

Sonuç olarak; iyi huylu bir hastalık olduğunu düşündüğümüz FK’larda rekürrensin sık görülmesi ve genel popülasyona göre yüksek epilepsi riski nedeniyle takibi önemlidir. Çoğunlukla bu takip birinci ve ikinci basamak sağlık kuruluşlarında yapıldığından epilepsi risk faktörleri açısından dikkatli inceleme gerekir.

#36