13. International Trakya Family Medicine Congress

26-28 April 2024, Balkan Congress Center, Edirne

Üçlü Negatif Meme Kanserli Hastalarda Hastalık Nüksü ve Sağ Kalımı Predikte Eden Faktörlerin İncelenmesi

Aysun Fatma Akkuş

Keywords: Üçlü negatif meme kanseri, genel sağ kalım, hastalıksız sağ kalım.

Aim:

Kadınlarda en sık görülen kanser tipi meme kanseridir ve üçlü negatif meme kanseri diğer meme kanseri türlerinden daha kötü seyirlidir. Bu retrospektif çalışmanın amacı üçlü negatif meme kanserli hastalarda hastalık nüksü ve sağ kalımı etkileyen faktörleri saptamayı amaçladık.

Method:

1 Ocak 2012 ile 1 Mart 2019 yılları arasında Trakya Üniversitesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Medikal Onkoloji polikliniğine başvurmuş ya da servisinde yatarak tedavi almış, 69 tane üçlü negatif meme kanser tanılı hasta grubunun klinikopatolojik karakteristik nüks ve sağ kalımı predikte eden faktörler ve tedavi yaklaşımı incelenmiştir.

Results:

Çalışmaya alınan 11 hasta neoadjuvan tedavi, 58 hasta ise adjuvan tedavi grubunu oluşturmaktaydı. Hastaların ortanca hastalıksız sağ kalım süresi 50.2 (24.3-76.0) ay idi. Ortanca genel sağ kalım süreleri ise 123.1 (100.5-145.7) ay idi. Ki 67’si %30’un üzerinde olan hastaların hastalıksız sağ kalımlarının daha kısa olma eğiliminde olduğu gözlendi (HR 4.52 %95 GA 0.96-21.19, p:0.006).
Sonuç olarak ileri yaş (>60 yaş) ve neoadjuvan tedavi olan grubun hastalıksız sağ kalım açısından bağımsız bir prediktör olduğu saptandı. Genel sağ kalım ileri yaş hastalarda (>60 yaş) daha düşük olduğu gözlendi. BRCA mutasyonu yüzde 23.9 idi. BRCA mutant olan hasta grubuyla mutant olmayan hasta grubu arasında hastalıksız sağ kalım ve genel sağ kalım üzerine anlamlı ilşki saptanmadı.

Conclusions:

Üçlü negatif meme kanser tanılı hastalar BRCA gen mutasyonu araştırılması için genetik danışmanlık almalıdır. Sağ kalım süreleri ile diğer klinik ve demografik (menarş yaşı, primer tümör yerleşimi, ilk doğum yaşı, doğum öyküsü, postmenapozal dönem, komorbidite varlığı, primer cerrahi, BRCA mutasyonu, histoloji, klinik TNM evre, patolojik evre, grade, lenfovasküler invazyon ya da in situ komponent varlığı ) verileri incelendiğinde anlamlı sonuç saptanmadı. Çalışmamızın retrospektif olması ve hasta sayısının az olması nedeniyle verilerimiz yetersizdi. Yeni tedavi stratejilerini geliştirmek için daha fazla hasta gruplarının olduğu yeni çalışmalara ihtiyaç vardır.

#16