13. International Trakya Family Medicine Congress

26-28 April 2024, Balkan Congress Center, Edirne

Periferik Fasiyal Paralizi Hastalarında Vitamin B 12, Folat, Homosistein Düzeylerinin Hastalık Evresi İle İlişkisinin Değerlendirilmesi - Ön Sonuçlar

Mehmet Fatih Karakuş, Mervegül Kaya, Tuba Gül, Özgür Enginyurt, Soner Çankaya, Murat Cihan

Keywords: Periferik fasiyal paralizi, homosistein, vitamin B12

Aim:

Çalışmamızda periferik fasiyal paralizi (PFP) hastalarında homosistein, vitamin B12, folat düzeyleri ile hastalığın evreleri arasında bir ilişkinin bulunup bulunmadığı araştırılmıştır.

Method:

Çalışmaya Ordu Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları polikliniğine Ekim 2020 - Şubat 2021 tarihleri arasında PFP tanısı ile başvuran ve araştırma katılmaya gönüllü olan 12 hasta dahil edildi. PFP tanıları House-Brackmann Skorlaması (HBS) sistemine göre evrelendi. Çalışma kapsamında hastaların yaşları, cinsiyetleri, tutulan taraf, HBS’na göre evreleri, homosistein, vitamin B12, folat düzeyleri değerlendirildi. Veriler tek yönlü varyans analizi ve Tukey çoklu karşılaştırma testi ile analiz edilmiş olup, bulgular p<0.05 önem seviyesinde anlamlı olarak kabul edildi.

Results:

Hastaların yaş ortalaması 54.6±16.7’di. 8’i (%67,7) erkek, 4’ü (%33,3) kadındı. Hastaların 4’ünün evre 3 (%33.3), 2’sinin evre 4 (%16.7), 6’sının (%50) evre 5 olduğu saptandı. Paralizilerin 9’unun (%75) sağ, 3’ünün (%25) sol hemifasiyal bölgede yerleştiği görüldü. İncelenen 3 farklı evre arasında homosistein düzeyi bakımından istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulundu (p=0.018). Farklılığı oluşturan grubun evre 3 ve evre 5 olduğu belirlendi (p=0.011). Vitamin B12 ve folat düzeylerinde ise evreler arasında farklılık bulunmadı.

Conclusions:

PFP etiyolojisi çoğunlukla belirlenemeyen, ancak iskemik durumlar, otoimmün hastalıklar ve viral enfeksiyonlarla ilişkisi olabileceği düşünülen bir klinik tablodur. Ayrıca tromboemboli ve vazospazma neden olabilen pıhtılaşma bozukluklarına yol açması durumu göz önüne alındığında homosistein yüksekliğinin de nöronal-vasküler patolojilerle ilişkili etiyolojide önemli bir role sahip olduğu düşünülmektedir. Bu genellikle vitamin B12 düzeyinin düşüklüğü ile birliktedir. Bizim çalışmamızda da homosistein yüksekliğinin PFP’nin ileri evreleriyle ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır, ancak vitamin B12 düzeyinin anlamlı bir farklılık oluşturmadığı görülmüştür. Ayrıca yapılan literatür araştırması neticesinde PFP ile homosistein düzeyi arasındaki ilişkinin araştırıldığı bir çalışmaya rastlanılmamış olması alana sağlayacağı katkıyı artıracaktır. Bu çalışma ile PFP ile homosistein düzeyi arasındaki ilişkinin varlığına yönelik bulguların PFP tedavi seçenekleri bakımından da yol gösterici olabileceği düşüncesi ile daha kapsamlı araştırmalarla desteklenmesi oldukça önem arz etmektedir.

#129