13. International Trakya Family Medicine Congress

26-28 April 2024, Balkan Congress Center, Edirne

Tiroit Fonksiyon Bozukluğu Olan Hastalarda Aterojenite İndeksinin Değerlendirilmesi

Özge Kaya, H. Nezih Dağdeviren

Keywords: Plazmanın aterojenik indeksi, lipid profili, dislipidemi, hipotiroidizm, tiroit fonksiyon bozukluğu

Aim:

Tiroit hastalıkları toplumda en sık görülen kronik hastalıklardandır. Çeşitli çalışmalar hipotiroidinin kolesterol, düşük yoğunluklu lipoprotein ve trigliserit gibi lipidler üzerinde değişiklik yaratarak kardiyovasküler hastalıklara yatkınlık yarattığını ortaya koymuştur. Hipotiroidi hastalarında metabolizmanın yavaşlamasına bağlı olarak aterojenite indeksinin yüksek olduğu öngörülmektedir. Amaç tiroit fonksiyon bozukluğu olan özellikle de hipotiroidi hastalarında plazma aterojenite indeksi hesaplanarak ateroskleroz ve damar hastalıkları yatkınlığı açısından dikkatli olunmasını sağlamaktır.

Method:

Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi hastanesi genel dahiliye polikliniğine, 01/06/2020-31/12/2020 tarihleri arasında başvuran dahil edilme özelliklerini taşıyan 372 hasta retrospektif olarak taranmış ve hastaların plazma aterojenite indeksi hesaplanmıştır. Hastaların dahil edilme kriterleri 18 yaş üstü olmak ve belirlenen tarihler arasından genel dahiliye polikliniğe başvurmak şeklinde belirlenmiştir. Hastaların çalışmadan dışlanma kriterleri ise gebelik ve herhangi bir maligniteye sahip olmak şeklindedir.

Results:

Çalışmamızda tiroit fonksiyon bozukluğu olan hastalarda olmayanlara göre plazma aterojenite indeksi istatistiksel olarak anlamlı (p<0,001) bulunmuştur. Alt gruplara bakıldığında özellikle hipotiroidisi olan hastaların plazma aterojenite indeksi değerlerinin anlamlı (p<0,001) oranda yüksek olduğu görülmüştür. ROC analizinde plazma aterojenite indeksi için cut-off değeri >0,45 (yüksek risk) olarak saptanmış, %53 sensitivite ve %93 spesifite olarak değerlendirilmiştir. Bu iki grup arasında yapılan analizlerde yüksek riskli hasta grupta anlamlı olarak tiroit fonksiyon bozukluğu olan hastalar daha fazla olarak görüldü (p<0,001). Üç farklı model üzerinden çok değişkenli ikili lojistik regresyon analizleri yapılıp sonucunda tiroid fonksiyon bozukluğu, diyabetes mellitus, vücut kitle indeksi, kolesterol ve düşük yoğunluklu lipoprotein, yüksek riskli hastaları ön gördürmede bağımsız değişkenler olarak karşımıza çıkmıştır.

Conclusions:

Sonuç olarak tiroit fonksiyon bozukluğu olan hastalarda plazma aterojenite indeksinin yol gösterici bir parametre olduğunu saptadık. Birinci basamak sağlık hizmetlerinde kolaylıkla uygulanabilecek bu parametrenin aterosklerotik riski ön görmede ve hastaların tedavilerine yol göstermede kullanılabileceğini; ayrıca daha geniş ve kapsamlı çalışmalarla tiroit fonksiyon bozukluğu ile plazma aterojenite indeksi arasındaki anlamlı ilişkinin daha net kanıtlarla desteklenebileceğini düşünmekteyiz.

#71